Nazım Hikmet Sözleri
Sayfamız da sizler için hazırlamış olduğumuz nazım hikmet sözlerini sosyal ağlarınız da arkadaşlarınıza gönderebilirsiniz. nazım hikmet sözlerini yazımız da özenle seçmiş olduğumuz sözleri bulabilirsiniz. Yeni en güzel nazım hikmet sözlerini yazımızın devamına giderek ulaşabilir ve paylaşabilirsiniz. Siz değerli ziyaretçilerimiz için, her zaman en iyi nazım hikmet sözleri hazırlamaktayız. 2020 nazım hikmet sözleri için sayfamızdan beğendiklerinizi size özel olarak kullanabilir ve sevdiğiniz insanlara gönderebilirsiniz. Anlamlı nazım hikmet sözlerine yazımızın içeriğinden ulaşabilir vede arkadaşlarınızın da haberi olması için onlarla paylaşabilirsiniz.
En Güzel Nazım Hikmet Sözleri
– Hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu.
– Arkadaşlık ağaca benzer, kurudu mu bir daha yeşermez.
– İnsanların kanatları yok, insanların kanatları yüreklerinde.
– Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun?
– Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya.
– Ve benim birden bire yüzünü değil, gözünü değil, sesini göresim geldi.
– Pişman değilim yaşadıklarımdan, öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.
– Umuda bin kurşun sıksa da ölüm, unutma! Umuda kurşun işlemez gülüm.
– Şair başarılı olmak için, yapıtlarında maddi yaşamı aydınlatmak zorundadır.
– Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.
– Ve bir gün ekler Nazım Hikmet mektubunun sonuna; herkese selam sana “HASRET”
– Evet. Belki umudum kalmadı geleceğimden; ama asla pişman değilim geçmişimden.
– Ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması. ‘Ben’ deyip susması, ‘sen’ deyip ağlamaklı kalması…
– Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana kuşsun. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.
– Bazen önemli olmamalı gidecek olan ya da gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.
– Bir meltem olacak rüzgârım dahi kalmadı benim. Dağlara çarptım her esişimde. Yollara küfrettim her gidişinde.
– Gerçek yaşamdan kaçan ve onunla bağıntısız konuları işleyen kimse, saman gibi anlamsızca yanmaya yargılıdır.
– Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne.
– Her gelen sevmez ve hiçbir seven gitmez unutma. Bil ki; giden dönüyorsa sevdiğinden değil, kaybettiğindendir aslında!
– Benim sevdasında bencil; ama yüreğinde sağlam sevdiğim. Aklıma gelişini seveyim: ne güzel darma duman ediyorsun beni.
– Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye işte ben onlardan değilim ben sensiz de yaşarım; ama seninle bir başka yaşarım.
– Büyük insanlığın toprağında gölge yok, sokağında fener, penceresinde cam, ama umudu var büyük insanlığın, umutsuz yaşanmıyor.
– Bilmezden gelişim, aptala yatışım kaybetme korkumdan değil; karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır.
– Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, şiirler yazdın. Peki, o ne yaptı? Deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta.
– Ellerine dokunmak isterim, dokunamam arkasından camın. Ben bir şaşkın seyircisiyim gülüm, alacakaranlığımda oynadığım dramın.
– Kim bilir; masalınızın kahramanı, başka bir hikâyenin figüranı olmaya gitmiştir belki de. Değer mi gitmesine, gitmezdi değmese.
Nazım Hikmet Sözleri Kısa
– Yolunu beklerken daha dün gece, kaçıyorum bugün senden gizlice. Kalbime baktım da işte iyice; anladım ki sen de herkes gibisin!
– Büsbütün unuttum seni eminim, maziye karıştı şimdi yeminim, kalbimde senin için. Yok, bile kinim, bence sen de şimdi herkes gibisin.
– Gökyüzünde atomlu tek bulut kalmayıncaya kadar, malı mülkü, aklı fikri, canı neyi varsa verebilmeli büyük hürriyete şiirlerimiz.
– Ne ben Sezarım, ne de sen Brütüssün. Ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana kuşsun. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.
– Vicdanla birlikte, şeref ararım ben sevdiklerimde. Her zaman doğru değildir elbet seçimlerim; zaman gelir, şerefsizleri” de severim.
– Topraktan öğrenip kitapsız bilendir. Hoca Nasreddin gibi ağlayan, Bayburtlu Zihni gibi gülendir. Ferhat’tır. Kerem’dir. Ve Keloğlan’dır.
– Ve aynı ihtirasla tekrar ediyorum yine. Onlar ki; toprakta karınca, su da balık, havada kuş kadar çokturlar. Korkak, cesur, cahil ve çocukturlar.
– Belki ben sana sevmeyi öğretemem, ama sen de bana, unutmayı öğretmezsin. Belki ben sana kavuşmayı öğretemem, ama sen de bana, ayrılığı öğretemezsin.
– Memleketim: Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya, kurşun kubbeler ve fabrika bacaları benim o kendi kendinden bile gizleyerek sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.
– Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin. Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için.
– Benim idealimdeki rejim olsa, ben de seni astırırdım. Sonra da darağacının altına oturup hüngür hüngür ağlardım! (Necip Fazıl’ın “Benim idealimdeki rejim olsa seni astırır, sonra da mezarını türbe yaptırırdım” sözüne cevaben)
– Yağmur yağıyordu boyuna, sözü onlar alıp dediler ona : “Daha pazar kurulmadı kurulacak. Esen rüzgâr durulmadı durulacak. Boynu daha vurulmadı vurulacak.
– Yapraklara dallara, yeşillere, allara, nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara. Yaprak dala, al yeşile yaraşır, gayri bundan böyle vermem seni ellere.
– Memleketimi seviyorum çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım. Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.
Anlamlı Nazım Hikmet Sözleri
– Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini.
– Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır. Acılarımız, ayıplarımız ve döktüğümüz kan karasabanlar gibi çizer kadınların yüzünü.
– İnsanlar işine gelince değil de vicdanına değince iyilik yapsalardı; bugün çıkar ilişkileri değil, gerçek sevdalar yaşanırdı!
– Hapşurduğumda; çok yaşa, iyi yaşa yerine benimle yaşa deseydi keşke. Bende; sen de gör değil de, emrin olur deseydim sessizce.
– Bir gün bensizlik çalar kapını. Benli dünleri düşünür, avunursun. Sanma ki yalanlar içinde, ben gibi bir doğru bulursun.
– Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması. Ne kötüdür ona an kadar yakın, bir asır kadar uzak olması!
– Artık ne geri gelmeni beklerim ne de ben gelirim. Nasılsa ben bir şey kaybetmedim, sen bensizliği seçtin. Karar senin.
– Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye, ben onlardan değilim. Ben sensiz de yaşarım. Ama seninle bir başka yaşarım.
– Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya.
– Korkma giderken ‘b’yi alıyorum, gerisini sana bırakıyorum. Ne de olsa sen bitirdin bizi. Öyleyse sende kalmalı ‘izi’.
– Büyük bir hayal kırıklığı yaşayıp ben artık kimseyi sevemem deme! Unutma ki, en güzel çiçekler mezarlıklarda yetişir.
– Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma! Çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında.
– Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği, elimi sıkarken sapladığı bıçak. Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman.
– Aşkın bu denli sıradan olmadığına inanıyorum ben. Önce sıradanları yaşayacaksın ki, gerçek olanı anlayabilesin.
Nazım Hikmet Sözleri Uzun
– Sevdiğin müddetçe ve sevebildiğin kadar, sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe ve verebildiğin kadar gençsin.
– Biz; ince bel, ela göz, sütün bacak için sevmedik güzelim. Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda.
– Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; git, ne demekti sevgilim?
– Pişman değilim! Sadece dön bak arkana; ne için, nelerden vazgeçtin? Neler dururken, sen neyi seçtin.
– Hoş geldin! Biz bıraktığın gibiyiz. Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta.
– Ne kadar seviyorsun dersen; o kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin…
– Kimselere anlatamadım. Kendime bile, ola ki ağzımdan kaçırır, bir daha tutamam seni.
– Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!
– Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme, ben cahil kalayım.
– Geçtim putların ormanından baltalayarak, ne de kolay yıkılıyorlardı.
– Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine…
– Bir gülüşün ateşiyle yakmasını biliriz ölümün önünde sigaramızı.
– İşin en aşağılık tarafı şu ki yavrum, galiba yalnızlığa alışıyorum.
– Yazılarım otuz kırk dilde basılır, Türkiye’mde Türkçemle yasak!
– Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir erkeğin omzuna ağır gelir!
– İçimde mis kokulu kızıl bir gül gibi duruyor zaman.
– Sende uzaklığı; sende ben, imkânsızlığı seviyorum.
– Biz başka severdik. O yüzden başka sevemedik.
– Özlemin azı çoğu olmaz, ağırdır işte.
– Cebimde yoktu, yüreğimden verdim.
Nazım hikmet sözleri, sayfamızı beğendiyseniz diğer sunmuş olduğumuz bağlantıya da göz atabilir ve sosyal ağlarınız da paylaşabilirsiniz.
Dikkatinizi çekebilecek diğer bağlantımız; Öğretmenler Günü İle İlgili Sözler